Bir önceki yazımızda İzlanda’dan ve oradayken dikkatimizi çeken ufak şeylerden bahsetmiştik. Onu okumadıysanız sizi ilk oraya alalım 🙂 Buz ve Ateşin Şarkısı İzlanda’yı Tanıyalım !
Şimdi gelelim bu yazıya. İzlanda… Uzak, soğuk, pahalı 🙁 Nasıl ucuz uçak bileti bulunur, nerede kalınır, ne giyilir, nasıl planlanır bu gezi diyorsanız doğru yerdesiniz.
İzlanda’ya nasıl ulaşırım?
Ne yazık ki Türkiye’den İzlanda’ya direkt uçuş yok. O zaman aktarma yapmanız gerekecek. Burada birkaç faktör devreye girmeli.
Bizim size önerimiz WOW air, çünkü kendisi bizim Pegasus’umuz gibi bir low-cost hava yolu ve İzlanda gibi uzak bir ülkeye gerçekten güzel fiyatlara uçuşları oluyor.
Ayrıca Wizz Air de Budapeşte’den baya iyi fiyatlara uçuyor.
Tek tek şehir ya da havayolu ismi söylemeyeceğiz çünkü kiwi’den çember özelliğini kullanarak bütün Avrupa’yı kapsayan bir çember yaratarak Reykjavik’e kim, ne zaman, nereden uçuyormuş hepsini tek aramada öğrenebilirsiniz.
1) Zamanım bol diyenler için:
Eğer hem İzlanda için hem de aktarma yapacağınız yerde 1-2 gün gezinmek için zamanınız varsa bilet işini daha ucuza kapatabilirsiniz. Mesela bizim tatilimiz 7 Nisan’da başlıyordu ve Amsterdam’dan ucuz uçuş 10 Nisan’daydı.  (Hatta fiyat bilgisi de verelim. O tarihlerde Amsteradam git gel 160 euro civarıydı) Biz de gitmişken Amsterdam’ı da gezeriz diye 3 gece de orada kaldık. Bunu dönüş uçağı için de yapabilirsiniz.
Uçak bileti alırken önce https://www.kiwi.com/tr/ ’dan tarihlerinizi seçip çember içinde aratma özelliği ile Avrupa’dan İzlanda’ya ucuza uçabileceğiniz şehirleri belirleyin. Daha sonra seçtiğiniz yerlere Türkiye’den gidiş dönüş uçağı bakın.
Sonra bir de bu sitelerde İstanbul – Reykjavik diye aratın. Karşılaştırın, baktınız ki o Avrupa şehrinde 1-2 gün kalsanız, şehri gezseniz ve daha sonra bulduğunuz o çok ucuz Reykjavik biletini değerlendirseniz, İstanbul’dan Reykjavik’e aynı gün içinde aktarmalı gitmenize eş değer bir para harcıyorsunuz, şehri gezmeyi seçersiniz (yani biz onu seçerdik kesin :D)
2) Zamanım yok diyenler için:
Sizin yapmanız gereken şey kiwi ya da skyscanner ’a İstanbul-Reykjavik yazıp kafanıza yatan uçuşu satın almak. Muhtemelen 1 aktarmalı, 2-3 saat beklemeli bir uçuşu kolayca bulabilirsiniz.
UYARI: Tarihleriniz esnekse uçak bileti aratırken lütfen birkaç opsiyonu deneyin, ilk bulduğunuzu seçmeyin.
UYARI 2: Diyelim ki Amsterdam’dan Reykjavik’e çok ucuz bir bilet buldunuz. İstanbul’dan Amsterdam diye aratmayın, İstanbul’dan Hollanda diye aratın. Kim bilir belki İstanbul-Rotterdam uçuşu o tarihte çok daha ucuzdur (arasındaki geçiş ücreti ve kaybolan saatleri de hesaba katın ve buna değecek kadar ucuzsa bu planı yapın) ve siz de Amsterdam’a Rotterdam’dan geçebilirsiniz.
*UYARI 2’yi Schengen vizesini alıp, vize boyunca en az bir kere gir çık yaptıysanız ve multiple hakkınız varsa deneyin, sonra Hollanda beni içeri almadı demeyin 🙂 İzlanda vizesi (daha okumadıysanız heyecan yapmayın, öyle özel bir vize yok :D) bölümünde açıklamayı okuyabilirsiniz.
Ne zaman gidilmeli?
Ne yapmak istediğinize ve nelerden çekindiğinize bağlı.
Kış Ayları
Bakın İzlanda gerçekten soğuk bir ülke ve biz Nisan’da bile çok üşüdük. Hem hava şartları hem de yolların araba sürmek için pek iyi durumda olmayacağını göz önünde bulundurun. Ama tabi ki kuzey ışıklarını görme ihtimaliniz, hava bulutsuzsa çok daha fazla 🙂 😀 Ekleyelim, kışın havanın aydınlık olduğu süre çok az.
Yaz Ayları
Peki yazın gitseniz nasıl olur? Tabi ki kötü hava koşullarıyla karşılaşma ihtimaliniz çok çok azalacaktır. Ama kuzey ışıkları şansınız da 0’a iniyor. Ayrıca yazın oralarda güneş neredeyse batmıyor arkadaşlar. Aydınlık havada asla uyuyamam ben falan derseniz yazı size önermiyoruz.
Bahar Ayları 🙂
Bizim önerimiz bahar ayları. İlkbahar ya da sonbahar size hem kuzey ışıklarını görme şansı (Bizce eylülden nisan ortasına kadar şansınız var, biz 15 Nisan’da gördük.) verecektir, hem de havanın aydınlık/karanlık süresi daha dengeli olacaktır. Ama yine de ilkbaharda gitmeye karar verip ay hava da güzel olur hem diye umutlanmayın. Sıkı giyinin. İzlanda’nın havası ilkbaharda da yeterince soğuk.

IMG_3485.JPG

Soğuk demiş miydik? Gullfoss Şelalesi.

Bakın tekrar söylüyoruz, gitmeden hemen önce, ben hava durumuna baktım 2 derece gözüküyor gecesi, çok da soğuk değilmiş ya diye düşünmeyin. Saatte 30-40 km hızı olan rüzgarlardan bahsediyoruz. Hissettiğiniz derece 5-6 derece daha düşük olacak.
İzlanda’ya kaç gün ayırmalıyım?
Bize kalırsa o kadar uzağa gitmişken 2-3 gece kalıp dönmeyin, İzlanda küçük bir ülke olmasına rağmen görülecek çok yeri var.
*Blue Lagoon (yarım gün) → Mükemmel tavsiye geliyor. Uçak saatleriniz uygunsa, indiğiniz gün ya da ayrılacağınız gün Blue Lagoon’a gidin. Çünkü burası Reykjavik ve Havaalanı’nın ortasında.
*Güney Rotası (1 tam gün)
*Snaefellsnes Yarımadası (1 tam gün)
*Reykjavik (en az 1 tam gün)
*Golden Circle (1 tam gün)
*Oldu da birkaç yeri daha çok sevdiniz, daha çok zaman ayırmak istediniz veya yoruldunuz biraz dinlenmek istiyorsunuz. (1 tam gün)
Ayrıca biz yapamadık ama siz yapabilirseniz adanın kuzeyine çıkın ve Akureyri’de de 1 gece kalın. Eminim ki keşfedilmemiş nice güzellik var o yollarda. Şimdi kaba bir hesap yaparsak en az 5-6 gece kalın ki bizim yaptıklarımızı rahat rahat siz de yapın. Hatta 7 geceye çıkıp, dediğimiz gibi Akureyri’yi de katabilirsiniz.
Ne giyilmeli?
Mayo ve havlu alın → Termal havuzlara her mevsim girebilirsiniz, kaçış yok 😀

Blue Lagoon

En ünlü termal havuzları olan Blue Lagoon, su 38-40 derece…

Su geçirmez bot alın. Bildiğiniz Cat botlar var ya hali hazırda öyle bir şeyiniz varsa o iş görür. Yeni alacaksanız ilerdeki tatilleriniz için de işe yarayacak rahat bir outdoor ayakkabısı alın.
Termal külotlu çorap/içlik/tayt alın. En az birini alın, çok soğuk 🙁
Kar pantolonunuz varsa alın, çok işe yarar. Ama bizim gibi kotun içine bir önceki maddede saydıklarımızı giyerek de idare edebilirsiniz.
Su ve rüzgar geçirmez mont alın. Benim montum sıcak tutuyor ama su geçiriyor diyorsanız, daha hesaplı bir yöntem de Decathlon’da satılan 15-20TLlik yağmurluklardan alıp, montunuzun üstüne giymek olur 🙂
GoPro veya su geçirmez telefonuz olsa güzel olur :).
Onlar çok pahalı derseniz ki bizce de öyle, biz akıl edemedik ama siz mutlaka telefonunuzu veya fotoğraf makinenizi içine koyabileceğiniz su geçirmeyen poşetlerden götürün bazı yerlerde (Blue Lagoon, şelalelerin arkasında geçtiğinizde falan 😉 ) öyle fotoğraf çekin. Bildiğiniz poşet değil de hani bu işi için özel poşetler oluyor ya onu bulun 😀
Aa çok yağmurluymuş madem şemsiye götüreyim demeyin, aman. 10 sn içinde kırılır gider valla. Çok rüzgarlı. Zaten göreceksiniz kimse kullanmıyor.
Decathlon’da bu saydıklarımızı diğer markalara (bizim paramız onlara yetmedi :D) göre daha ucuza bulabilirsiniz.
 

18110400_10212597420146028_271361809_n.jpg

İzlanda’nın outdoor giyim mağazası 66 North, 1926’dan beri yazı bekliyor 😀

İzlanda’da Konaklama
Eğer yalnız değilseniz Airbnb’den ev kiralamak güzel bir çözüm.
Ama eğer yalnızsanız www.booking.com ve www.hostelworld.com ’u öneriyoruz.
Bunları geç, bütçe kısıtlı derseniz, www.couchsurfing.com. Ama dikkat edin İzlanda’ya çok talep var. Mesaj atacağınız kişilerin profilini çok iyi inceleyin ve kişisel, güzel, ilgi çekici mesajlar yazmaya çalışın. Kim bilir belki kabul edilirsiniz ve İzlanda kültürünü çok daha iyi hissedeceğiniz bir ortamda bedavaya kalma şansınız elde edersiniz.
Havaalanından merkeze nasıl ulaşırım?
Öncelikle şunu söyleyelim, havaalanı Keflavik adında başka bir şehirde. Reykjavik’e yaklaşık 50km uzaklıkta.
Shuttle
İndiğinizde iki firma göreceksiniz. Gray Line ve Fly Bus. İkisi de güzide Havataşlarımızın yaklaşık 6 katı fiyata sahipler: 25 EURO. Gray Line 1-2 euro daha ucuz olanı. Ama biz Fly Bus’la gittik, çünkü bu bilgiyi bilmiyorduk 😀
Bileti alırken sadece terminale kadar servis istiyorum derseniz yaklaşık 4 euro daha az bir ücret ödeyeceksiniz. Eğer kalacağınız yer BSI Otobüs Terminali’ne yakınsa ve hava kötü değilse bu yolu seçebilirsiniz. (İzlanda çok pahalı, nereden kıssanız yeridir :D)
https://www.re.is/flybus/
https://grayline.is/airport-transfer/
Taksi
Taksiyi 8 kişi değilseniz önermiyoruz ki muhtemelen değilsinizdir. Çünkü ancak 8 kişi olduğunuzda kişi başı düşen fiyat havaalanı servislerinden az oluyor. (Uber gibi taksiler var evet 😀 )
Araba Kiralama
Eğer gezinizde araba kiralamayı düşünüyorsanız (lütfen düşünün, çok güzel oluyor) havaalanı bunun için en iyi yer. Hem firma sayısı fazla hem de buna bağlı olarak araba çeşitliliği. Hele yalnız değilseniz, bir günlük araba kirası zaten 2 kişinin havaalanı servisine verdiği para bile etmeyebiliyor. Bence bu seçeneğe şans verin!!!
İzlanda’da Araba Kiralamak
İzlanda’yı güzelce gezmek istiyorsanız eğer, yapacağınız ilk şey araba kiralamak. İzlanda’daki diğer her şey gibi araba kiralamak da size çok pahalı gelecektir ama araba kiralama işinden en çok verim alacağınız yerlerden biri kesinlikle İzlanda. Turların, sizi aynı yollardan, bir otobüs dolusu turistle götüreceği yerlere kendiniz gidebilirsiniz. Zamanınızı, rotanızı istediğiniz şekilde ayarlayabilirsiniz. Turların iki ayrı günde sizi götüreceği yerleri bir günde gezip ertesi gün başka yerlere gidebilirsiniz. Ayrıca eğer tek başınıza gezmiyorsanız arabayla gezmek turlara göre çok daha ucuza gelecektir.
Biz Europcar’dan kiraladık. 25 yaşın altında olduğumuzdan günlük 10 euro daha fazla ödedik. Ayrıca günlük 14 euro da sigortaya verdik. Toplamda 2 gün için 200 euro civarı parayı araba kiralamaya vermiş olduk. Siz 25 yaş üstüyseniz ve internetten daha önce ayırtırsanız kesinlikle daha az ödersiniz. Araba kiralarken wifi ya da navigasyon cihazı satın almanıza gerek yok. Yola çıkmadan önce wifi ile Google Maps çevrimdışı haritalardan bölgeyi indirin. Navigasyon, internet olmadan da çalışıyor. Yine de tavsiyemiz acil durumlara karşı yurt dışı internet paketlerinden almanız. Mesela biz turkcellin günlük 15 TL’ye Türkiye’deki her şeyi kullanmamıza izin veren paketini kullandık.
Peki Europcar’ın en güzel özelliği neydi?
Kredi kartınızda yüzlerce euronun olması gerekmiyor çünkü depozito almıyor 🙂 Şubeden şubeye değişiyor mu bu hiçbir fikrimiz yok.
Bize göre tek eksisi her şeyi kapsayan bir sigortası olmamasıydı. Bizim yaptırdığımız sigorta sayesinde arabaya bir şey olursa maksimum 350 euro talep edebiliyorlardı. Bunun dışında hem nazik çalışanları, hem fazladan para koparmaya falan çalışmamaları hem de arabayı teslim ettikten sonra bizi otele kadar ücretsiz bırakmalarıyla gönlümüzü fethettiler. Araba kiralama işini bizim gibi merkezde ve sadece 1-2 günlük yapmak istiyorsanız Europcar’ın ofisine şu linkten ulaşabilirsiniz. Ama bizce havaalanında indiğiniz gibi kiralamak veya önceden ayırtmak çok daha mantıklı.
https://www.google.com.tr/maps/place/Europcar+Iceland/@64.1295433,-21.901143,12z/data=!4m5!3m4!1s0x48d674a2af32d445:0xd59452ff2378f328!8m2!3d64.131575!4d-21.868522
Araba kiralarken dikkat edin!
*Kimin ehliyetiyle kiralanıyorsa kredi kartı da onun adına olmalı.
*Kredi kartının üzerinde kabartmalı rakamlar olmalı. Örneğin Ziraat’in KYK için verdiği kartta rakamlar kabartmalı değil.
*Bazı yerler kredi kartınıza aracı geri getirene kadar büyük miktarlarda paralara blokaj koyabilir. Araştırmanızı yapın yeterli bakiyeniz olsun.
*Ama benim kredi kartımın limiti çok az diyenlere güzel haber gelsin: Kredi kartına para yatırırsanız limitinizin üstünde harcayabilirsiniz.
*Nakit ya da banka kartı geçmiyor, dikkat.
*Biz ek sürücü parası ödemedik. Şansımıza hiçbir yerde de çevirmeye falan denk gelmedik. Risk alabilirsiniz.
*Arabayı teslim aldıktan sonra görevliyi de çağırın ve aracı güzelce inceleyin. Video çekin. Hasarlı gibi görünen yerlerin fotoğrafını çekin ve görevliye sisteme bunları kaydedip kaydetmediklerini sorun.
*Arabayı teslim ettikten sonra, arabada bir hasar olmadığına ve sorunsuzca teslim ettiğinize, ek ödeme almayacaklarına dair imzalı bir belge isteyin.
Bu arada eğer arabanız 4×4 değilse F-Road denilen yollara giremiyorsunuz. Çünkü İzlanda’nın toprak yapısı ve bazı yolları gerçekten normal arabalar için tehlikeli. Zaten rotalarınızı Google Mapsle çizdiğiniz zaman sizi F-Road’lara sokmuyor. F-Road’larla ilgili ayrıntılı bilgiyi araba kiralama şirketindeki görevlilerden alabilirsiniz.
Bir ülke hayal edin ki 4-4 dışındaki arabalarla sadece bu haritada gördüğünüz yollarda gidebiliyor olun. Ülkenin iç kısmında kim bilir neler var…
road-map-of-iceland-with-cities.jpg
Yolda nelere dikkat etmelisiniz?
Şimdi buradan bakınca her şey çok güzel ancak yine de dikkat edilmesi gereken şeyler var. Öncelikle trafikten, kalabalıktan çekinen sürücülerin korkmasına gerek yok. Biz de gittiğimizde tecrübesiz sürücülerdik ancak İzlanda çoğunlukla bomboş olan düz bir otoyolda giderek gezildiği için bu pek sorun yaratmadı. Hatta bu otoyol (Route 1) neredeyse bütün turistik bölgelerin yakınından geçerek ülkeyi dolaşıyor. Yani trafikte başkalarıyla çok bir işiniz olmuyor, sakin sakin gidiyorsunuz.
Çekinilecek şeylere gelirsek eğer, öncelikle İzlanda doğayı koruma konusunda inanılmaz derecede dikkatli olduğundan yollar sizi şaşırtabiliyor. Bunu siz de hemen fark edeceksiniz. Türkiye’deki gibi şuradan girelim buradan çıkalım, şuraya köprü buraya havaalanı yok. İzlandalılar yollarını yaparken doğayı en az nasıl rahatsız edeceklerse öyle yapmışlar. Bütün ülkeyi saran Route 1 birer şerit git gelden oluşuyor ve bu yol köprülere gelince tek şerite iniyor. Bu köprülere gelmeden önce işaretleri görüyorsunuz ve köprüye girmeden önce yavaşlayıp karşıdan gelen araç varsa ve o köprüye daha yakınsa yol vermeniz gerekiyor. Bu köprülere girmeden önce selektör yaparak karşı tarafı uyarmakta fayda var. Ayrıca bu köprülerden uzun olanlarının ortalarında 3-4 tane cep oluyor ve birbirinize yol verebiliyorsunuz.
Onun dışında can sıkıcı olabilecek diğer nokta ise hava şartları yüzünden yolların çok iyi durumda olmaması. Ara yollara girdiğinizde gerçekten çok kötü yollarla karşılaşabilirsiniz. Eğer kiraladığınız araba bu yollara uygun değilse çok zorlamanın faydası yok, yakın bir yere park edip yürümek daha mantıklı ve önceden de bunun araştırmasını yapmak lazım.

Bizi daha çok korkutan şey ise rüzgarlar oldu. Kiraladığımız araba oldukça küçüktü ve İzlanda rüzgarlarında adeta bir sağa bir sola savruluyordu. Bu konuda gerçekten ciddiyiz. Bazı günler giderken sağa, dönerken sola savrulduğumuz çok oldu. Sorun arabada değildi, eminiz. Çünkü savrulma işi sadece rüzgar şiddeti artınca oluyordu. Burada sakin kalıp yavaş yavaş, şeritten çıkmadan gitmekte fayda var. Hava gerçekten kötüleşirse de biraz beklemenizi öneriyoruz.
Şimdi geldik son korkunç şeye: kum fırtınaları. Şaka yapmıyoruz. Gerçekten buna hem gündüz hem gece denk geldik ve ne yapacağımızı bilemedik 😀 Cahil cesareti sanırım, korksak da devam ettik ve 10 dk içinde geçtiler. Sanırım çok şanslıydık. Görüş alanınız gerçekten 10 metreye falan düşebiliyor. Çok yavaş devam edin. Eğer çok kötüyse devam etmeyin, yardıma ihtiyacınız varsa 112’yi arayın. Ne kadar kötü olabileceğini görmek isteyenlere:
https://www.youtube.com/watch?v=XUieuN4-dP4
Arabayla yapılacak planlarınızda aklınızda bulunması gereken bir şey de geç saatlerde dönmekten çekinmemeniz. Bize kalırsa bütün gün gezin, her yere gidin. Dönerken yollar bomboş olacak, hava açıksa ve kuzey ışıklarının görüldüğü tarihlerde gittiyseniz muhteşem manzaralarla karşılaşmanız işten bile değil. Arabanızı kenara çekip saatlerce yıldızları ve kuzey ışıklarını izleyebilirsiniz
Yola çıkarken yanınızda İzlanda Kronu olmasına dikkat edin. Bir keresinde denizin altından geçen 6 kilometrelik bir tünel için 8 euro (1000 kron) ödememiz gerekti.
Yola çıkmadan önce kesinlikle ve kesinlikle şu sitelerden yolun durumunu kontrol edin. Buralarda kum fırtınası, kar, yol çalışması vb her şey yazıyor ve sık sık güncelleniyor.
http://www.road.is/travel-info/road-conditions-and-weather/
http://safetravel.is/
Tekrar yazalım acil durumlarda tıpkı bizdeki gibi 112’yi aramalısınız!
Ayrıca lütfen bunları ciddiye alın çünkü İzlanda’da hayatını kaybeden turistler olabiliyor.
Benzin Almak
Google Maps kullanarak rahatlıkla size yakın bir benzin istasyonu bulabilirsiniz (gas station yazıp aratırsanız daha kolay bulursunuz). Mesela biz hep N1’den aldık. Çoğunda işlemi kendiniz yapıyorsunuz. Önce alacağınız miktarı seçip ödemeyi yapmanız gerekiyor. Sonra da seçtiğiniz pompayla doldurma işlemine başlıyorsunuz. Eğer araba kiralama şirketinizin anlaşmalı olduğu bir şirket varsa size indirim sağlayacak bir kart veriyorlar, sormayı unutmayın.
Buradaki önemli nokta depoyu tamamen doldur anlamına gelen full tank seçeneğini asla seçmemeniz. Çünkü belirli miktar aldığınızda sadece aldığınız benzin kadar ödeme yapıyorsunuz. Ancak full tank seçeneğini seçerseniz, kartınıza önceden bir provizyon (228 dolar civarı) uygulayıp daha sonra parayı iade ediyorlar. Siz İzlanda bankalarının kartını kullanmadığınız için bu geri ödeme haftalar sürebiliyor ve tatilin ortasında parasız kalabiliyorsunuz.
Park Konusu
Park konusunda çok sıkıntı yaşamayacaksınız, kaldığınız yerin yakınında ücretsiz park edebileceğiniz bir yer bulmak çok kolay. Biz Reykjavik’in en turistik noktası olan Hallgrímskirkja adlı kilisenin arkasına park ediyorduk, her zaman da boş yer oluyordu.
Ama şehir merkezine park ederken dikkat etmekte fayda var tabi. Çünkü 4 farklı bölge ve 4 farklı fiyat politikası var. Park ücretlerini hemen sokağın başındaki makinelere ödüyorsunuz, bozuk para ya da kredi kartı kullanmak şart. Bu paralı bölgelerin çoğunda da sadece hafta içi 09.00-18.00 arası ve cumartesi 10.00-16.00 arası para ödemek zorundasınız. Bu saatler dışında ve pazar günleri bedava.
Daha fazla bilgi ve bu bölgelerin haritası için şu linke alalım sizi.
http://www.iheartreykjavik.net/2015/01/parking-in-reykjavik/
İzlanda’da ne yerim ne içerim?
Bu kısıma çok üzülerek söylüyoruz ki detaylı bir cevap yazamıyoruz. Çünkü biz hesaplı olsun diye hep Bonus adlı marketlerden alışveriş yaptık ve yemeğimizi de kendimiz yaptık. Bu adı unutmayın çünkü gerçekten İzlanda’nın BİM’i kendisi. Alışverişe giderken sırt çantanız veya varsa birkaç poşetle gidin çünkü poşet almak tabi ki paralı. Ayrıca bu marketler 18.30 civarı kapanıyorlar dikkat edin, aç kalmayın.
Hadi bir kıyak yapalım ve sizi dünyanın en şeker ve en güzel kokulu fırınıyla tanıştıralım.
https://tr.foursquare.com/v/brau%C3%B0–co/56ee8733498e7b9aa8784b9a

18136047_10212597570989799_1087835118_n (1) (1).jpg

Braud & Co

Diğer ülkelerde görmediğimiz ilginç bir şey ise mekanlarda su dolu sürahiler olmasıydı. İstediğiniz gibi bedavaya suyunuzu içebilirsiniz. (Evet, bir kez benim ısrarlarımla Reykjavik cafelerine girdik de ayıptır söylemesi :D)
İçkiyi ise gece 11’den sonra sadece mekanlarda içebiliyorsunuz.
Yine Free Walking Tour rehberimizin yalancısıyız, internette gördüğünüz çürümüş köpekbalığı İzlanda’nın geleneksel yemeğidir laflarına inanmayın. Turist rehberi daha kendisi denememiş bu ‘geleneksel’ yemeklerini 😀 Ayrıca kesinlikle denemeyin, tadı iğrenç diyorlar diye de bizi uyardı.
Ayrıca Puffin ve balina eti de yeniliyor İzlanda’da. Dikkat, menüsüne turist çekmek için ‘Puffin ve Balina eti bulunur’ yazan her yere güvenmeyin. Balina eti yerine herhangi bir balık eti ,getirebiliyorlarmış. Bu arada Puffinlerin soyu tükeniyormuş, biz de dönünce öğrendik. Bu yüzden sizi Puffinler konusunda ayrıca uyaralım, yol kenarlarında falan takılabiliyorlar, biz araba sürerken son anda fark ettik. (Puffinlerin soyu tükenmesine rağmen bazı restoran tabelalarında puffin eti bulunur yazıları vardı, anlam veremedik, İzlanda denetle buraları lütfen!)

2981FEAE00000578-0-image-a-3_1446078789407.jpg

İşte size bir Puffin 🙂

Bir sonraki yazımızda İzlanda’nın başkenti Reykjavik’i ve Blue Lagoon’u anlatacağız 🙂